Kayıp Kazançlar
Seküler hayatın akışına kapılmış, başını kaldırıp etrafında olup bitenlerin farkına varmadan, her gün aynı yolları aşındırıp kendisine çizilen rota doğrultusunda mekik dokuyan milyonlar türedi. Yüzlerde aynı donukluk, bedenlerde biçilmiş basma kalıp giysiler, dillerde aynı ifade: "Bu günü de atlattık."
Zaten bir kuşluk veya akşam vaktine mukabil eden dünya hayatı; ancak bu kadar hızlandırılabilir, manotonlaştırılır ve çekilmez hale getirilebilirdi.
"Dünya küçülüp globalleştikçe nicelikte büyüse de nitelikte küçülen insan, yeri çok kolay doldurulabilir robotlar haline getirildi." (İ.Özel'den esinlenilmiştir.) Üstünlüğün maddede arandığı zeminde, "İnsanlık" bir değer olarak degil; adeta kaçınılması gereken bir meczupluk olarak görülmeye başlandı. Kimin sırtına basarak yükselsem, kimi ezerek varlığımı devam ettirsem arayışları peyda oldu.
Unutturuldu kavramlarımız, değerlerimiz yok sayıldı. Çağın kirli yüzünü gizleyebilmek için, önlerine perdeler çekildi.
Üstünümüz: Kendisi için istediğini başkası için de isteyendi.
Mü'minlerin kendisinden emin olduğu kimseydi.
Yalanı ölüm düzeyinde bir tehlike olarak görendi.
Riyayı felaket, yakalığı zillet görendi.
Boğazından bir lokma kul hakkı geçmesindense, boğazından vaz geçecek olandı.
Renkte, soyda sopta, ırkta değil; takvada üstün olanımızdı üstün olan.
Haydi itiraf edin medeni(!) beyler, bayanlar!
Sabahın yedisinde son model takım elbiselerinizle yetmiş kişinin sığabileceği toplu taşıma araçlarına camlarına yapışır halde şekilden şekilde girdiğinizde, boğaz köprüsünde iki saat trafik rezaleti çektiğinizde, patronun gözüne girmek için iş arkadaşlarınızı kara listeye aldiğınizda medeni haliniz nicedir?
İslam'da hayat vardır, umulur ki akledersiniz.
Zaten bir kuşluk veya akşam vaktine mukabil eden dünya hayatı; ancak bu kadar hızlandırılabilir, manotonlaştırılır ve çekilmez hale getirilebilirdi.
"Dünya küçülüp globalleştikçe nicelikte büyüse de nitelikte küçülen insan, yeri çok kolay doldurulabilir robotlar haline getirildi." (İ.Özel'den esinlenilmiştir.) Üstünlüğün maddede arandığı zeminde, "İnsanlık" bir değer olarak degil; adeta kaçınılması gereken bir meczupluk olarak görülmeye başlandı. Kimin sırtına basarak yükselsem, kimi ezerek varlığımı devam ettirsem arayışları peyda oldu.
Unutturuldu kavramlarımız, değerlerimiz yok sayıldı. Çağın kirli yüzünü gizleyebilmek için, önlerine perdeler çekildi.
Üstünümüz: Kendisi için istediğini başkası için de isteyendi.
Mü'minlerin kendisinden emin olduğu kimseydi.
Yalanı ölüm düzeyinde bir tehlike olarak görendi.
Riyayı felaket, yakalığı zillet görendi.
Boğazından bir lokma kul hakkı geçmesindense, boğazından vaz geçecek olandı.
Renkte, soyda sopta, ırkta değil; takvada üstün olanımızdı üstün olan.
Haydi itiraf edin medeni(!) beyler, bayanlar!
Sabahın yedisinde son model takım elbiselerinizle yetmiş kişinin sığabileceği toplu taşıma araçlarına camlarına yapışır halde şekilden şekilde girdiğinizde, boğaz köprüsünde iki saat trafik rezaleti çektiğinizde, patronun gözüne girmek için iş arkadaşlarınızı kara listeye aldiğınizda medeni haliniz nicedir?
İslam'da hayat vardır, umulur ki akledersiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder