KANATLARINIZI KAYBETMEYİN



Yaklaşık olarak şu manaya gelen bir Hadisi Şerif okudum dün;

“Kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.”  Tirmizi 3479

Bu Hadisi Şerif’in benliğimde bulduğu anlamı hiçbir kitap, hiçbir nasihat, hiçbir terapi sağlayamaz.

Güveniyorsan, her hâlukarda kârdasın…

Dualarımızda Rabbimiz'den hayır olanı isteriz genellikle ama; dua ettiğimiz mevzuda hoşlanmadığımız bir netice ile karşılaştığımızda rızasızlık belirtilreri sergileriz. Burada iki noktadan birinde sorun var demektir…

Ya ettiğimiz duayı ciddiyetli, kabul olacağına inanarak samimi bir kalple yapmadık da duamız kabule şayan değil. Ya da gerçekten  hayrı içten, samimi bir kalple istedik ancak, durum aleyhimize gibi görünen bir hal almaya başlayınca, tevekkülsüzlük gösterdik…

 İki durumda da kul olarak kendimizi sorgulamalı ve iman ayarlarımızı yeniden  gözden geçimeliyiz. Elimizde bizi kanatlandıracak kalitede bir imkan varken, bundan mahrum edemeyiz kendimizi. Bu Müminin kendine yaptığı bir zulümdür.

Şimdi derin bir nefes alalım, samimi ve ihlaslı bir şekilde dualarımıza sarılalım, tabii bu esnada fiili dua olan ve olmazsa olmaz gördüğümüz  gayreti de ihmal etmeyelim.  Sonra bırakalım Rabbimize ve önümüze bakalım…

İçinde bulunduğumuz her ânı O’nun rızasına uygun değerlendirmek durumundayız, ah vah edecek, kaybedecek vaktimiz yok.

Küçük bir not:  Duanın kabûlü noktasında dikkat etmemiz gereken bazı şartları da ihmal etmemek îcap eder. Yediğimizde ve giydiğimizde haramdan sakınmak, sıla-i rahime (akraba ziyareti) özen göstermek gibi…  Bir de Allahu Teâla’nın  güzel isimlerini ve salih amellerimizi duamızın kabulü için vesile kılıp dua için tavsiye edilen makbul vakitleri kollarsak nur üstüne nur olur.

Samimi dualarda unutulmamak dileğiyle…

Yorumlar

Popüler Yayınlar